OHSAD’dan Kısa Kısa:
OHSAD, Bu yıl Şehir hastaneleri temasıyla toplandı ama üniversite hastaneleri ve özel hastaneler de bolca tartışıldı.
Çalışma Bakanı Müezzinoğlu: “Önceliğimiz Üniversite Hastaneleri”
Çalışma Bakanı Müezzinoğlu: “Üniversite hastaneleri bilimsel anlamda yeni bir vizyona dönmeli, yönetim ve finansman boyutu daha sağlıklı hale getirilmelidir”
Müezzinoğlu: “Şehir hastaneleri kamunun bir vizyonudur ve özel sektörün vizyonuyla değil dünyayla yarış halindedir. Özel sektör bu hastanelerle mağdur olmaz”
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından düzenlenen Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantılarının sekizincisi 26-30 Nisan 2017 tarihleri arasında yine Antalya’da düzenlendi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, OHSAD’a katılan isimler arasında yer aldı. Üniversite hastanelerinin birinci öncelikleri olduğunu belirten Müezzinoğlu, “Üniversite hastaneleri bilimsel anlamda yeni bir vizyona dönmelidir. Sağlık hizmeti sunumu standartları konusunda özel ve nitelikli alanlara daha çok konsantre olmaları lazım. Düzenleme altyapımızı da onlar adına daha sağlıklı yapmamız gerekiyor. Normal üniversite hastaneleri, bu yüzde 30’luk grup, kendi yapısını özellikli ve ayrıcalıklı teşhis ve tedavi gerektiren hastalara ayıran bir dinamiğe dönüştürmesi gerekiyor. Üniversite hastanelerinin yönetim ve finansman boyutu daha sağlıklı hale getirilmelidir” dedi.
“Özel Sektör Şehir Hastaneleri İle Mağdur Olmaz”
Müezzinoğlu, kamu hastaneleri sisteminin büyük oranda oturduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Şehir hastaneleri kamunun bir vizyonudur ve özel sektörün vizyonuyla değil dünyayla yarış halindedir. Özel sektör bu hastanelerle mağdur olmaz tam aksine onun da vizyonunun gelişmesine vesile olur. Korku kaybettirir, özgüven kazandırır. Özel sektör korkularla bugüne gelmedi.”
“SUT’u Yeniden Dengeye Kavuşturacağız”
SUT fiyatları konusunda özel sektöre hak verdiğini ve 11 yıldır değişmeyen fiyatların kendisi açısından da espri konusu olduğunu belirten Müezzinoğlu, “Bu yıl, yani önümüzdeki aylarda, mevcut yapının dengelerini yeniden şekillendirecek şekilde ve her yıl da yeniden güncelleyecek şekilde SUT fiyatlarını standardize edeceğiz” dedi.
Acil Servis Statüsü Yeniden Belirlenmeli
Çalışma Bakanı, acil servis hizmet kullanımı konusunda şunları kaydetti:
“Acil konsepti doğru mu değil mi bunun standardı nedir, sizlerle yeniden konuşalım ve şekillendirelim. Acile gelenlerin yüzde 70’inin acil olmadığını bildiğimiz bir tabloda ekonomik olarak tatmin edici ücreti veriyor olmamız bizim acille ilgili sorunumuz olmadığı anlamına gelmez. Acil statüsünü doğru yapmamız lazım.”
“SGK: OHSAD’dan Habersiz Düzenleme Yapmıyoruz”
2016 itibariyle 28 milyon SGK’lı özel sağlık kuruluşlarına müracaat etti. 74 milyon adet provizyon alındı, SGK özel sektöre 9,1 Milyar TL ödeme yaptı
Kurultayın açılış konuşmacıları arasında yer alan SGK Başkanı Selim Bağlı, OHSAD’a ikinci katıldığını belirterek şöyle konuştu:
“OHSAD’ın haberi olmadan, mutabakatını almadan hiçbir düzenleme yapmıyoruz; modern yönetimlerde çözüm ortaklarıyla birlikte düzenlemeler yapılır. Olması gereken de budur. Şehir hastaneleri dolayısıyla özel sağlık hizmet sunucuları geleceklerinin nasıl olacağını düşünüyorlar, malumunuz genel sağlık sigortası dünyada en zor hizmetlerden biri. Hizmeti kamu düzenliyor, denetliyor ve finanse ediyorsa her kim tarafından yürütülürse yürütülsün o hizmet kamusaldır. Özel sağlık sunucuları kamusal bir hizmet sundukları için tipik bir özel sektör kuruluşu değildirler. Hepimiz kamu hizmeti sunuyoruz. Uzlaşarak sorunları çözmeliyiz. Elektronik reçete ve e-imzada en büyük başarıyı özel sağlık kuruluşlarında yakaladık.
2016 itibariyle 28 milyon SGK’lı özel sağlık kuruluşlarına müracaat etmiş, 74 milyon adet provizyon alınmış, 9,1 Milyar TL ödeme yapmışız. Tüm hastanelere müracaat eden vatandaş sayısı 67 milyon. Tüm hastanelerdeki provizyon 406 milyon tüm hastanelerde yazılan reçete 349 milyon ve tüm sağlık gideri 68 milyar TL’dir. Sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucusu 1454 adet. Devlet ve üniversite hastaneleri de eklendiğinde 2400 hastane ile sözleşmemiz bulunmaktadır.”
11 Maddede Özel Hastanelerin Temel Talepleri
OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat, açılış konuşmasını, “Anlayamamak” teması üzerine inşa etti! Bahat, özel hastanelerin temel sorunlarını 10 maddede şöyle özetledi:
- Kamu, özel, vakıf ve üniversite hastaneleri ayırt etmeksizin bizim hastaneler yönetmeliğimiz çıkacaktı. 15 yıldır bunu konuşuyoruz ve bu yönetmelik çıkmıyor, nedenini anlayamıyoruz!
- 2008’de duvara çarptığımız söylendi ve planlama adı altında özel hastanelere durdurma uygulandı ve biz neden hala planlamanın çıkmadığını, planlama çıkmadığı için de neden hala asimetrik büyümeye müsaade edildiğini anlayamıyoruz!
- Neden hala 300 hastanenin bir tek başhekim kadrosu dışındaki kadroyu 9 yıldır almadan yaşatıldığını anlayamıyoruz!
- Daha önce serbestken neden şimdi kadro devrinin yasaklandığını anlayamıyoruz!
- İskânı olmayan hastanelerde hastanecilik yapmamıza müsaade edildiği halde hastane laboratuvarındaki mekan usulsüzlükleri düzeltilmezse laboratuvar ruhsatlarımızın neden iptal edileceğini anlayamıyoruz! Sağlık çıktıları bu kadar değerliyken hastanelerimizin milim milim ölçülmesini anlayamıyoruz!
- 24 saat sağlık hizmetini kesintisiz verelim diye bazen kamudan nöbetçi doktor bulundurduğumuzda hastanemizin baskına uğrayarak o doktora neden kaçak doktor muamelesi yapıldığını ve ceza almamızı anlayamıyoruz!
- Başbakanlığın acil genelgesi varken ve acil durumdaki her hastayı kabul ederken tedavi ettiğimiz bu hastaları neden SGK’ya fatura edemediğimizi ve neden mahkemelik olduğumuzu anlayamıyoruz!
- Üniversite hastanelerimiz varken ve özel hastanelerde bu kadar teknik donanım ve personel varken neden afiliasyon uygulaması ile bizim de neden üniversite hastanelerinden yararlanamadığımızı anlayamıyoruz!
- Neden depreme dayanıklı binalarda hizmet verebilmemiz için teşvik edilmiyoruz, neden bizlere yol gösterilmiyor, bunu da anlayamıyoruz!
- Bize gelen vatandaştan alınan 12TL’nin neden 15Tl’ye çıkartıldığını ve böylece SGK’ya 300 milyon TL kar sağlandığı halde ikinci muayeneyi yapmak için SGK’dan para almak yerine neden SGK’ya para ödemek zorunda kaldığımızı da anlayamıyoruz!
- 11 yıldır SUT fiyatlarına kutsal kitap muamelesi yapılarak düzeltme yapılamamasını da anlayamıyoruz! Neden bu işi yapıyorsunuz diye sorduğumuz sizler de haklısınız!
Şehir Hastaneleri Sektör Kurallarını Yeniden Yazıyor!
“Hastane yönetimi ile yüklenici firmadan oluşan, çift başlı bir yönetim anlayışı oluşmaya başlıyor”
“Küçük ölçekli özel sağlık kuruluşlarının kapanacağı, bunların birleşmeleri ile büyük özel hastanelerin varlıklarını sürdüreceği öngörülüyor”
“Rekabet ortamı, ‘patron hastaneleri’ni daha modern yönetim sistemlerine geçmeye zorlayacak”
OHSAD Kurultayının Ortak Akıl Toplantısının konusu Şehir Hastaneleri ve Sağlık Sektörüne Etkileri olarak belirlendi. Medipol Üniversitesi Rektörü Sabahattin Aydın ve Acıbadem Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Haluk Özsarı’nın moderatörlüğünde yapılan toplantıdan çıkan sonuçlara göre; şehir hastanelerinde yüksek standartlı bir sağlık hizmeti öngörüldüğünden, özel sigortaların bu hizmeti satın alması da bekleniyor. İnsan kaynağının özel hastanelerden kamuya geçişinin hızlanması ve yine şehir hastanelerinin açılması ile birlikte, Türkiye’de sağlık harcamalarının artması bekleniyor. Türkiye’nin son 10 yıldaki deneyimlerinden yola çıkarak, yeni bir finansman modeline ihtiyaç duyduğu da vurgulanan diğer maddeler arasında yer alıyor.
Hastanelerin Yönetim ve İdaresi Zorlaşacak
Hastanelerin yönetimi ve kamu/özel işbirliğinin nasıl bir etkileşime yol açacağı konularında ortaya konulan öngörüler arasında öne çıkan başlıklar şunlar:
- Şehir hastaneleri, her biri ayrı hastane olan entegre sağlık tesisi yapısında olup, bir şemsiye yapı olarak planlanmıştır. Her birinde bir alt sistem yönetiminin klasik hastane yönetiminden farklı bir sistem olacağı beklenmektedir.
- Öte yandan, 400 yataktan büyük kapasiteli hastanelerin idaresinin zor olacağı yönünde karşıt görüş bulunmaktadır.
- Yatak sayısı yüksek olan genel hastanelerin, yönetiminin zor olacağına ilişkin araştırma sonuçlarından da söz edilmektedir.
- Mevcut yönetim kültürümüze uymayan bir sistem olan, hastane yönetimi ile yüklenici firmadan oluşan, çift başlı bir yönetim anlayışı oluşmaya başlamaktadır.
- Hastanelerin yönetimindeki en kritik bağlayıcı belge sözleşmelerdir. Üst mevzuatın olabildiğince esnek, yüklenici ile yapılan sözleşmelerin ise olabildiğince net olması gerekmektedir.
- Özel sektör deneyiminde ölçek büyüdükçe yönetim merkezileştirilmektedir. Bunun yansıması şehir hastanelerinde de düşünülebilir.
Küçük Ölçekli Özel Hastane Dönemi Bitiyor
- Bazı işlemlerin yetkisinin, şehir hastaneleri ile sınırlı tutulması halinde hakkaniyet ve verimliliğe aykırı bir ortam oluşabilecektir.
- Yeni dönemde küçük ölçekli özel sağlık kuruluşlarının kapanacağı, bunların birleşmeleri ile büyük özel hastanelerin varlıklarını sürdüreceği öngörülmektedir.
- İstanbul hariç, şehir hastanelerinin periferde olmaları nedeniyle, merkeze yakın ve kolay erişilebilir özel sağlık kuruluşları için yeni bir fırsat doğabilecektir.
- Şehir hastaneleriyle rekabet içinde olan özel sağlık sektörü, mevcut kaliteyi arttırarak varlığını sürdürebilecektir.
- Merkezdeki zincir hastanelerin şehir hastanelerinden etkilenmeyeceği, hastaya davranış ve tedavi biçimlerinin değişeceği ve şehir içindeki özel hastanelerin acil hizmetlere odaklanacağı öngörülmektedir.
- İstanbul’da 100 yatağın altındaki hastaneler branş hastanelere dönüşerek varlıklarını sürdürebilecektir.
- Periferdeki küçük hastaneler kapanarak, merkeze kaymaları gerekeceği düşünülmektedir.
- Şehir hastanelerinin yaratacağı rekabet ortamı, “patron hastaneleri”ni daha modern yönetim sistemlerine geçmeye zorlayacaktır.
- Şehir hastanelerinin yaratacağı potansiyel kullanılarak, yerli sağlık teknolojileri üretimi teşvik edilebilecekken, bu fırsat gün geçtikçe yabancı üreticilerin lehine dönmektedir.
Isparta Şehir Hastanesi Yöneticisi Dr. Kadir Gökhan Saçkan:
“Hastanemizin doluluk oranı %65- 70’lerdedir. Sadece Isparta ve ilçeleri değil Burdur, Afyonkarahisar, Uşak ve Denizli gibi illerden de hasta başvuruları olmaktadır”
Mersin Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Recep Aydın:
“Hizmet sunumu kamu ve özel sektör tarafından beraber üstleniliyor fakat patron Devlet”
Prof. Dr. E. Tümer Çorapçıoğlu:
“Büyük kapasiteli hastanelerin idaresinin zor olacağı düşünülebilir fakat bu durum aşılamaz veya başarılamaz değildir”
Rakamlarla Dünyada ve Türkiye’de Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Uygulamaları
GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin:
“GE şehir hastaneleri projelerine hem konsorsiyum hem de teknoloji ve çözüm ortağı olarak katkı sağlıyor”
Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak:
“Adana sağlık kampüsünde teknoloji partneri olarak yer alacağız. Bu projenin uzun dönem bakım onarım hizmetlerini, sürekli hastane içinde yer alacak mühendis ve teknisyenlerimizle sağlayacağız”
CCN Holding Biyomedikal ve Satın alma Koordinatörü Mehmet Şenyurt:
“Mersin Şehir Hastanesinde şu anda yanlış olarak işaret edilebilecek hiçbir uygulama yok! Son derece düzgün işliyor, beklenenin de üzerinde çalışıyor”
Prof. Dr. Faruk Ataay:
“Şehir hastaneleri modelinde hem finansman giderleri büyüyor, hem yatırım masrafları yükseliyor, hem de kira bedelleri çok yüksek. Bu hastanelerin özel sektör eliyle yapılması maliyetleri büyüten, kamuya büyük bir maliyet yükleyen bir seçenek”